Divriği Cedit (Taç) Paşa Camii

Divriği Cedit (Taç) Paşa Camii Cedit Pasa Mahallesi–Tasbası Sokağı üzerindebulunmaktadır 

Cedit (Taç) Paşa Camii

Bulunduğu Yer: Divriği’de, Cedit Pasa Mahallesi–Tasbası Sokağı üzerinde
bulunmaktadır 
Tarihçesi: Caminin giris kapısı üstünde dört kitabe bulunmaktadır  Yapı, giris kapısı üzerindeki üç satırlık insa kitabesine göre, 1214 H./1799 M.
yılında Köse Mustafa Pasa tarafından yaptırılmıstır . Bu kitabe;

Bani–i hazel Cami el mübarek el–muhtac ila rahmetillahi
Teâlâ Mustafa Pasa yesserallahu bil hayır–ı livecih–llah–i
Teâlâ fi tarih sene erba’asat ve ma’eteyin–im elf (1214).

Anlamı:
Bu mübarek camiyi Allahın rahmetine muhtaç Mustafa Pasa (Allah isini
kolaylastırsın ve hayıra tebdil etsin) 1214 yılında yaptırdı.


Bu insa kitabesinin hemen altında, iki satır halinde, bir baska kitabe daha yer alır. Bu kitabede de su sekildedir;

Muhakkak banisidir Mustafa Pasa’yı zi–cahi
Girüp cennet sarayına Yarab safa olsun ilahi

Bu kitabenin sağında “Tevekkültü Alallah”, solunda ise
“Vema tevfiki illa billâh” yazılı iki kitabe daha yer almaktadır.

Mimarı belli olmayan caminin, Mustafa Pasa tarafından Urfa’dan getirtilen ustalara yaptırıldığı ifade edilmektedir.
Cami, 2007 yılında V.G.M. tarafından onarılmıstır.

Yapının doğu, batı ve güney cephelerinin üst kesiminde üçer mazgal pencere açılmıstır. Ayrıca caminin batı cephesinde üç, kuzey cephesinde açılan iki dikdörtgen pencere ile iç mekân aydınlatılmaya çalısılmıstır . Bunların dısında, kubbe kasnağı üzerinde açılan altı pencere, mekânın aydınlatılmasına yardımcı olmaktadır. Batı cephedeki pencereler, duvar yüzeyinden çökertilmis olup mukarnası andıran seritler ile çerçevelenmistir. Batı cephenin ortasında açılan pencere üzerinde,
duvar yüzeyindeki yekpare bir tas üstüne islenmis bitkisel süslemeler yer alır. Bu süslemelerden güneydekinde, oval bir madalyon olusturan stilize edilmis iki bitkisel motifin olusturduğu üç dilimli palmet ile dilimli rumiler dikkat çeker. Cephenin kuzeyindeki pencerenin süslemesi ise daha yüzeyseldir. Bu kısmın alt bölümündeki motifte üçgen olusturan saplardan çıkan yaprak uçları, volütlenen palmetler ile rumilerin meydana getirdiği bir kompozisyon oluşturur.

Harim duvarının kuzeybatı dıs kösesi, duvar yüksekliğinin 3/1 oranında
pahlanmıstır. Üçgen pah yüzeyi ters olarak islenmis üç dilimli bir palmet ile süslenmistir. Caminin kuzeyinde girisi batıdan açılan bir avlu yer alır . Sivri kemerli düzenlenen girisinin her iki yanında, yine sivri kemer alınlıklı ve dikdörtgen çerçeveli iki pencere açıklığı yerlestirilmistir. Bu pencereler yüzeyden çökertilmistir. Pencerelerden güneyde olanının alınlık yüzeyi, oval bir zemindeki iri yaprak ve palmetlerden meydana gelen bir kompozisyon ile süslenmistir. Kapı üzerindeki kitabelik kısmı bostur. Avlu girisi, kuzey–güney istikametinde insa edilmis olan bir
duvarın ortasına açılmıstır. Giris açıklığı basık bir kemerle çerçevelenmistir. Avlu kapısının da bulunduğu batı cephede halk arasındaki söylemlere göre, 1985’lere kadar Naci Bey Çesmesi adında bir de çesme bulunmaktaymıs. Bahsi geçen bu çesmeden günümüze herhangi bir iz kalmamıstır. Avlunun doğu yönünde, son onarımlarda eklenen tuvaletler yer alır.

Caminin kuzeyinde besik tonoz örtülü, üç gözlü son cemaat yeri bulunur.  Doğu, batı ve güney yönde doğrudan duvarlara oturan örtü, kuzeyde iki
bağımsız sütun tarafından tasınmaktadır. Sütun baslıkları kare kesitli olup köşelerde mukarnaslıdır.

Son cemaat yerinin güney duvar ortasına, harime girisi sağlayan kapı açıklığı yerlestirilmistir . Taç kapı formunda insa edilen giris, yüzeyden hafif dısarı tasırılmıstır. Taç kapı biri dar, ikisi genis üç bordürle sınırlandırılmıstır. Diğerlerine göre daha dar tutulmus en dıstaki bordür, birbiri ucuna eklenen dilimli rumilerden meydana gelen saç örgüsü seklindeki geçmeler ile süslenmistir. İkinci bordür, düz bir
silmenin tüm yüzeyi meandır seklinde dolasması ile panolara ayrılmıstır. Bu panoların içerisine dilimlenmis yaprak uçları, volütlenmis iri palmetler yerlestirilmistir. Bazı panoların içerisinde dairesel madalyonlar kullanılmıstır. Bu madalyonların yüzeylerinde asimetrik yerlestirilen yatay ve dikey palmet motifleri görülür. Üçüncü bordür yüzeyi,
yatay ve dikey olarak dizilen üç dilimli palmet ve yüzeyleri islenmis kare ve eskenar dörtgenlerden meydana gelen bir kompozisyon ile süslenmistir. Girisin iki yanında duvar yüzeyinden çökertilmis, dikdörtgen iki pencere bulunur . Bu pencereler mukarnası hatırlatan seritlerle çerçevelenmiştir.

Minare: Son cemaat yerinin batısına yerlestirilen minare silindirik gövdeli, tek serefeli ve kesme tas malzemeden insa edilmistir  Minareye, son cemaat yeri içerisindeki basık kemerli bir kapıdan girilir . Kesme tas
malzemeli minare kaidesi altıgen olup, harim ile son cemaat yeri arasına
yerlestirilmistir. Kaideden silindirik gövdeye, pabuçluktaki üçgen pahlar ile geçilmektedir. Minare gövdesi, siyah ve beyaz taslarla dönüsümlü olarak yerlestirilen kusaklardan meydana gelmektedir. Serefe altı dört sıra halindeki mukarnaslar ile dolgulanmıstır. Serefe korkulukları panolara ayrılmıstır. Panolarda alçak kabartma tekniğinde dikey ve çapraz kesisen seritler ile kafes oyma tekniğinde, altı köseli yıldız
motifleri görülmektedir. Yıldız motifleri kare ve dairesel çerçeveler içerisine alınmıstır. Petek kısmı, gövde ile aynı düzenlemeye sahip olup külah kısmı ile son bulmaktadır.

Mihrap: Kıble duvarından hafif dısa tasırılmıs mihrap nisi, iki bordür ile
çevrelenmistir. Dıstaki bordür, dilimli yarım kemer formlarının çerçevelediği yüzeye islenmis kıvrık dal, dilimli palmet ve rumilerden olusan bitkisel bir kompozisyonla süslenmistir. Bu görüntüsü ile Divriği Ulu Camii doğu kapısındaki süslemeleri hatırlatır. Đkinci bordür, yan yana sıralanmıs dairesel çerçeve içerisine islenmis üç dilimli palmetler ile aralardaki genis yüzeylere yerlestirilmis, konturları volütlü düğmeler ile hareketlendirilmis lale biçimli palmetler ile süslenmistir. Lale biçimli
palmetler ve kompozit çiçeklerin yaprak yüzeyleri Divriği Ulu Camii’nin batı kapısında olduğu gibi matkap tekniğindeki delikler ile hareketlendirilmeye çalısılmıstır. Beş cepheli mihrap nisinin alt kısmı bezemesizdir. Mihrap nişi ile kavsara altındaki yüzey zikzakların olusturduğu örgü kompozisyonlu bir kusak ile birbirinden ayrılır. Kavsara altındaki yüzeyin her cephesinde içleri palmetler ile bezeli
dairesel rozet kabartmalar bulunmaktadır. Yekpare tas olan mihrap kavsarası yedi yatay kuşak halindedir. Yüzeysel kabartma şeklindeki bu çentiklerden alttan birinci sıradakiler püsküllü olarak değerlendirilmiştir.

Minber: Mihrap nişinin batısındaki minber, farklı boyutlardaki ahsap panoların iskelet üzerine çakılması ile gerçeklestirilmistir. Kürsü altı dilimli kemerli iki sıra halinde dört panodan meydana getirilmistir. Pano yüzeyi, çiçek motifleriyle süslenmistir. Panolardan üstteki ikisinde, kırmızı renge boyanan vazoya yerlestirilmis stilize çiçek motifleri görülür. Alttaki panolarda, sapları üç yapraklı bir çiçekten çıkan ve bir demet halindeki sakayık çiçeklerine yer verilmistir. Kemer köşeliklerine hatayi tarzında karanfiller islenmistir. Minber iskeletini olusturan ahsap
hatılların yüzeyinde, bir bordür halinde dilimli yaprak ve bes yapraklı çiçeklerden olusan bitkisel bir kompozisyona yer verilmistir. Minberin üçgen alınlığı üç yatay kademe halinde düzenlenmistir. Üstteki beş panonun ölçüleri birbirinden farklıdır. Minber kapısından kürsüye doğru büyüyen bu panolara sürahi, ibrik ve kupa şeklinde vazolara yerlestirilmis lale, sebboy, hurma ağacı gibi natüralist çiçek ve bitkiler
resmedilmistir. Üst ve orta panoları birbirinden ayıran yatay ahsap silme üzerinde, kırmızı zemin üstünde sarı renkte islenmis Arapça yazılar görülür. Alınlığın orta bölümü, on adet pano ile bölümlendirilmistir. Bu panolardan altısı aynı ölçülerde iken minber kapısına doğru olan dördü farklı boyutlardadır. Bu panolarda süsleme konusunda iki farklı düzenleme söz konusudur. Bunlardan birincisinde, pano yüzeyi
altta dilimli kemerli bölüm ile üstte yüzeyden çökertilmis palmet biçiminde bir bölümlenme görülür. Altta sürahi biçimli vazolara yerlestirilmis gül demeti, üstte lale veya beş yapraklı çiçek motifi kullanılmıstır. Đkinci düzenlemede, yüzeyden çökertilmis
üç palmet ve bu yüzeylere sakayık, palmet ve lale gibi natüralist ve stilize çiçek motifleri kullanılmıstır. Süpürgelik, dilimli kemerler ile sağır nisler halinde değerlendirilmiştir. Minberin batı yüzündeki nisler açık olarak bırakılmıstır. Korkuluk kafes seklinde çıtalarla düzenlenmis olup altta ve üstte küpesteler ile sınırlandırılmıstır. Bu küpestelerin üzerine ve minberin değisik yerlerine Esma–i Hüsna, çesitli hadisler, besmele ve bazı ayetler yazılmıstır. Minber kapısının söveleri üstte birer palmetle nihayetlenir. Dilimli kemer seklindeki kapı alınlığının köselerinde yaprak ve lale motifleri islenmistir. Kapının taç kısmı, kenarları dilimlenmiş yarım daire formunda düzenlenmiştir.

 

Süsleme: Yapıda süsleme, minber ve mihrapta yoğunlasmıstır. Özellikle
mihrapta uygulanan bitkisel süslemeler ile Divriği Ulu Camii batı ve doğu kapıları süslemeleri ile benzerlik dikkat çekmektedir. Mihrap nisinin yanındaki minber ise ahsap malzemeli olup orijinaldir. Ahsap
süslemelerde bitkisel motifler baskındır. Bunun yanında yazıya da yer verildiği görülür. Bitkisel bezemedeki natüralist üslup dikkat çekicidir.
Harim girisinin bir taç kapı anlayısı içerisinde değerlendirilmesi, Divriği’deki Osmanlı dönemi camileri içerisindeki tek uygulamadır. Harim girisinin çevresinde bezemeli bordürlere yer verilmistir. Bitkisel ve geometrik motiflerle yüzeysel de olsa giris açıklığı vurgulanmıştır.

Alçak kabartma tekniği ile gerçeklestirilen süslemelerde, bitkisel motifler
baskındır. Camide, ayrıca renkli tas isçiliği ile de hareketlilik sağlanmaya çalısılmıstır. Avlu girisinde, minare gövdesinde ve petek kısmında kızıl–siyah ve beyaz renkte kesme taş kullanılmıştır.
Malzeme: Yapının batı ve kuzey cephesinde kesme tas, güney ve doğu
cephesinde kaba yonu taş kullanılmıştır.